İstanbul Barosu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararına rağmen tahliye edilemeyen Türk Personel Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay için İstanbul Adalet Sarayı’nda açıklama yaptı.
Baro, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Atalay hakkındaki hak ihlali kararına rağmen belgeyi Yargıtay’a gönderen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç şunları söyledi:
HUKUKA SAYGI OLMAYAN BİR ÜLKEDE DEMOKRASİ YOKTUR: Bağımsız ve tarafsız yargının olmadığı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının tanınmadığı, hukuka saygının olmadığı bir ülkede hukuk devleti de olamaz. Ne hukuk ne demokrasi. Anayasa’nın 153/6 maddesine göre ‘Anayasa Mahkemesi kararları derhal Resmi Gazete’de yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organları, idari makamlar, gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcıdır.’
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ AYAK ALTINDA SATILMIŞTIR : Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünün kutlandığı bu günlerde Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyor, hukukun üstünlüğü ilkesi çiğneniyor. Anayasa Mahkemesi (AYM), 27 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla Hatay Milletvekili ve Baromuz Üyesi Av. Şerafettin Can Atalay’ın ‘Seçilme Hakkı’, ‘Siyasi Faaliyetlerde Bulunma Hakkı’ ile ‘Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı’nın ihlal edildiğine karar verildi. Anayasa Mahkemesi kararında bu konu şöyle ifade ediliyor: ‘Kararın örneği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne (E.2021/178) ‘gönderilecek’ denilerek açıkça belirtiliyor.
YASA DIŞILAR DİZİSİNE BİR YENİSİ EKLENDİ: Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması nedeniyle yargılama süreçlerinde yaşanan hukuksuzluklara bir yenisi daha eklendi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı sonrasında göreve başlayan mahkemedir. Kararda bu konu açıkça belirtiliyor. Can Atalay, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda ihlalin sonuçları ortadan kaldırılarak derhal serbest bırakılmalıdır. Aksi takdirde ‘özgürlüğün kısıtlanması’ ve ‘görevi kötüye kullanma’ hatası teşkil eder. Buna rağmen belge, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nın imzasıyla Yargıtay’a gönderildi. Ayrıca ağır ceza mahkemeleri heyet halinde karar vermektedir. Böyle bir karar sadece Liderin imzasıyla verilemez. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi bir an önce kararını bozmalı ve anayasal yükümlülüğünü yerine getirmelidir.
MAHKEME BAŞKANI HAKKINDA HATA BİLDİRİMİ YAPILDI: Hak ihlallerine son verilmediği ve tahliye sağlanamadığı için Baromuz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı hakkında ‘büro suçu’ ve ‘özgürlüğü kısıtlama’ gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Kurulu’na suç duyurusunda bulundu. Meşru araçları kullanarak’. Yargının taraflı ve bağımlı olmasının yeni bir örneği, Anayasa Mahkemesinin yoruma açık olmayan hak ihlalleri ve yargının yoruma açık olmayan hak ihlalleri karşısında üyemiz Can Atalay için sesimizi yükseltmek ve ‘Hukukun Üstünlüğüne Saygı’ demek için bir aradayız. bu ihlali ortadan kaldırma kararının uygulanmaması. “Yargı kurumlarını hukukun üstünlüğüne bağlı olmaya ve saygı duymaya davet ediyoruz.”
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Gürkan Altun, “Anayasa Mahkemesi’nde sesimizi duyurmaya çalıştık, bu da Anayasa Mahkemesi binasının duvarlarının ince olması, koridorlarda kilitli kapı olmaması anlamına geliyor” dedi. Orada sesimiz duyuldu ve Anayasa Mahkemesi üyeleri bağlı oldukları anayasaya uygun hareket ettiler.” Bir karar verdiler. Çağlayan Adliyesi yapılırken muhtemelen duvarları kalınlaştırıldı, koridorları kapatıldı, güvenlik görevlileri dışında kimsenin giremeyeceği alanlar oluşturuldu. Hakimlerimiz sağır oldu, hakimlerimiz duyamadı. Biz mahkemenin Anayasa Mahkemesi kararı çerçevesinde karar verip tahliye kararı vermesini beklerken, belge karar verilmeden Yargıtay’a gönderildi. “Onu sevk makamı olarak görmemiz mümkün değil. Elbette ki haksızlıklar ne Can Atalay’la başladı ne de onunla bitecek. Ancak biz hak savunucuları olarak bugün de yarın da bu hakkı savunacağız. dün yaptım” dedi. (HABER MERKEZİ)
